1 Haziran 2010 Salı

New Normal: Kriz'in rutinleştirdiği hareketler

"Normal-normal" zamanlarda garip gelebilecek baı hareketler, yaşadığımız (ama okyanus içindeki baklık misali çoğumuzun farkında olmadığı) bu "kriz-normali", ya da bazılarının ifadesiyle "yeni normal" (new normal) dönemlerde kanıksadığımız ve rutine dönen bazı hareketler de görüyoruz.

Mesela, son dönemde ABD'nin TMSF'si FDIC'nin her cuma günü akşamüstü rutin haline getirdiği hareketi, bir kaç bankayı daha kapatmak! Eskiden bu kapatma haberleri "FDIC şu kadar bankayı kapattı" diye verilirdi, artık ya hiç haber yapılmıyor ya da kıyıda köşede "FDIC Florida'da, California'da, şurada burada banka kapattı" diye özellikle toplam rakam zikredilmeden veriliyor (siz de dikkat edin!). Allah için FDIC durumu iyi idare ediyor. Hem kasadaki para suyunu çektiği için, hem de krize karşı psikolojik harekat çerçevesinde banka kapatmaları sayı ve haber olarak minimum seviyede tutuyor, mızrağı çuvala sığduırmaya çalışıyor, kendi çapında.

Krizin ilk zamanlarında başka bir rutin hareket de, zarar açıklaması gereken ABD'li banka yöneticilerinin ilk uçakla Arap şeyhlerinin kapısına koşması ve batık bankalarına ortak olmaları için onları ikna ettikleri ölçüde zararları yazmaları idi (O konuda da en başarılı operasyonu Citi yapmıştı, bugün itibarıyla tuvalet kağıdı fiyatına yaklaşan hisseleri çok iyi fiyattan bazı Arap şeyhlerine geçirmeyi başarmıştı).

O dönemdeki ABD'de banka bilançolarının açıklanmasına ilişkin haberlerin biçimlerine dikkat eden oldu mu bilmem. Mesela, "banka son çeyrekte 4 milyar dolar zarar etti ama 4.5 milyar sermaye buldu" türünden haberler ile, zarar var ama merak etmeyin onu kapatacak kadar sermaye kondu mesajı verilmeye çalışılıyordu. Banka 10 milyar sermaye bulabilse 9'unun zarar yazılabileceğini, 5 yerine diyelim 2 milyar sermaye bulmuş olsa da 4 yerine 1-2 milyarının zarar yazılmış olacağını pek kimse düşünmediğinden, durum idare edilmiş oluyordu.

Son dönemdeki ABD kaynaklı ekonomi haberlerinde rutin hale gelen bir şey de, ABD piyasalarındaki düşüşün yabancı faktörlere bağlanması. Eğer ABD borsaları düşmüşse, sorumlusu mutlaka yabancı ülkelerdeki gelişmelerdir! Örneğin;

- Yunanistanın notu indirildiği için Dow düştü,
- Kuzey-güney kore gerginliği yüzünden Dow düştü,
- Çin Avrupa tahvillerini azaltabilirim dediği için Dow düştü,
- en son geçenlerde İspanya'nın notu indiği için Dow (İspanya piyasalarından da fazla!) düştü,
- bu sefer de eminim ki, bugün henüz açılmamış olan ABD borsaları bugün de düşerse, yarınki MarketWatch haberlerinde "İsrail, Türk yardım gemisine saldırıp Türk vatandaşlarını öldürdüğü için" Dow düşmüş olacak. Oysa bu kriz ortamında şirketleri batan, halkı işsiz ama gırtlağına kadar borçlu ABD'de borsalarının düşmesi için hiç bir neden yok!

Tamam, yukarıda sayılan yabancı faktörlerin piyasada etkisi olmaz demiyoruz, ama dikkat ediyor musunuz bilmem, piyasaların düşmesinde ABD kaynaklı hiç bir kötülük dillendirilmiyor, kendileri her daim masum, orada her şey güllük gülistanlık, ama hep başkaları yüzünden ABD borsaları düşüyor!.. Zavallı onlar!

Haberlerin bu şekilde mazeretlendirilmesinin gayet masum olduğunu, bunun da ABD'de krizle psikolojik mücadelenin bir yöntemi olmadığını düşünen var mı bilmiyorum. Eğer hala o kadar naif olmayı başarabilenler varsa, tedavi amaçlı günde üç öğün MarketWatch başlıklarına göz atmaları tavsiye edilebilir!

Krizin son dönemde Avrupadaki rutini de her haftasonu (pazartesi günü piyasalar açılmadan hemen önce) "ekonomik tedbir-destek paketi açıklamak"! Şimdiye kadar bu yöntemi bi kaç kez uyguladılar ama bakalım papaz daha kaç defa pilav yiyecek.

Gerçekten çok tarihi bir dönemden geçiyoruz. Henüz oturmamış bir disiplin olan iktisat disiplininin sonuçta ayaklarının yere değeceği bir süreci yaşıyoruz.

Mesela özellikle son dönemdeki icraatlarıyla her taraflarından "kredibilite" akan rating şirketlerinin bazı not artış-azaltış haberlerini gün içinde verirken bazılarını gün sonunda vermesinin nedenlerinin de sorgulanacağını ümit ediyoruz bu dönem sonunda. Şayet hala o rating şirketleri "sağ-salim" kalırlarsa, o çok titiz olduklarını beyan ettikleri notların açıklanma zamanlarında da bundan sonra titiz olmalarını sağlayacak düzenlemeler gelebilecektir o süreç sonunda. Ne demek istediğimi, o şirketlerin bazı ülkelerin notlarını açıklama zamanlarına ve ardından global piyasalarda yaşanan hareketlere göz atanlar daha iyi anlayabilir.

Tabi bahsettiğim o türden bir düzenleme yapılana kadar öncelikle ratingciler ve global manipülatör çetesinin (nam-ı diğer PPT ve saz arkadaşları) çabasıyla işin abartılarak tutarsızlıkların ayyuka çıkarılması lazım ki henüz o dönemi yaşıyoruz!
Clicky Web Analytics Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 United States License.