Global ekonomik manzara kabak gibi ortada iken, ABD borçlanma tavanını artırdı diye bu derece sevinmek nasıl olabilir? (Yaşasın, ABD üretmeden daha fazla tüketecek, sıkışınca daha çok karşılıksız dolar basacak, global enflasyon olacak...)
Algı manipülatörleri uzatmaları oynarken, mukadderatı öngörenler dikkate alınmadığı gibi her fırsatta yalancı çoban durumuna düşürülmeleri nasıl olur, bir türlü kafam basmıyordu. Bugün öğrendiğim bi kavram kafamı netleştirdi. Meğer psikolojide bunun teşhisi varmış: "Kasandra Sendromu", "Kasandra Metaforu", Kasandra Kompleksi" gibi de isimleri.
Internette bu konularda istenmediği kadar bilgi var. Wikipedia'deki tanımı şu:
Cassandra Sendromu, ileri sürüldüğünde başkaları tarafından inanılmayan, sonrasında gerçekleşerek insanları şaşırtan kötü ve üzücü olaylar için kullanılan bir terimdir.
İnsanlardaki kötü haber ve olayları gözardı etme isteğini ve sonrasında gelen reddetme gözardı etme eğilimini gösteren sendrom, adını mitolojideki geleceği görme yetisi verilen, ancak hiçbir zaman doğru söylediğine inanılmayan Cassandra'dan almıştır.
Bu durumun modern örneği Terry Gilliam tarafından yönetilen Oniki Maymun filmidir. Diğer bir örneğe ise James Cameron'un yönettiği Terminator 2 filmidir.
Mitolojik hikayesi de çarpıcı. Cassandra, Truva prensesidir. Gelmekte olan savaşı ve yıkımı öngörür. Etrafındakileri Truva Atı hakkında uyarmaya çalışır ama kimse onu ciddiye almaz.
Mitolojik hikayenin devamını merak edenler için Wikipedia'da onun da özeti var.
(Edebi açıdan bakanlar için; Christa Wolf'un Cassandra romanı var. Hatta bu roman bizim DEÜ'de akademik makale konusu olmuş.
Cengiz AYTMATOV'un Kassandra Damgası romanı, mitolojik hikayeye atıf yapmadan, benzer yaklaşımı anlatıyormuş. Ben henüz okumadım ama bu romanı, Aytmatov'un evliyalığının kanıtı olarak görenler varmış.
Şu da, "Casandra Kompleksi"ni 12 Maymun filmi üzerinden anlatan güzel bi yorum.
ABBA'nın Cassandra şarkısı da ekstra.)
Bu mitolojik hikayeden hareketle, Kassandra Metaforu kavramı üretilmiş:
Kassandra Metaforu : Kişi kişisel algılarından dolayı bazı şeylerin kötüye gideceğini düşünür ve bu durum ona acı verir. Düşüncelerini başkalarıyla paylaştığında kendisine inanılmadığı için daha fazla acı duyar.
Bu blogda anlatılmaya çalışılan durum, ancak bu kadar özetlenir sanıyorum.
Dün akşam (2 Ağustos 2011) itibarıyla ABD'de borçlanma tavanı yükseltildi diye herkes pek bi sevinçli bugün memleketimizde ve dünyada!
Böyle bir ortamda, ABD'nin borç tavanının yükseltilmesi iyi değil, ABD ve dolar için esasen çok kötüdür diyen birinin ciddiye alınmasına imkan var mı? Batılı ratingcilerin biri "borç tavanı yükseltildiği için ABD'nin iflas riski çok azaldı" buyurmuş. Her ne kadar Çin'li ratingçi ABD'nin kredi notunu indirmiş ama onu dikkate alan kim? Mainstream medya karşısında Çinli ratingçi de Kasandra değil mi zaten? ABD 10 senede 2 trilyon küsur tasarruf edecekmiş! Peki ya ABD'nin borçlanam faizleri sadece yarım puan yükselse borç yükü ne kadar artacak? On yılda yapacağını söylediği ama muhtemelen yapamayacağı, (nah şuraya yazıyorum, ABD geleek on yılda o söz verdiği bütçe tasarrufunu yapamayacak!) tasarruf miktarı, faizlerin sadece yarım puan artması halinde oluışacak yükü karşılamaya bile yetecek bir tutar mı? Ssöyleyecek şey çok ama neyse... Nasıl olsa cdiddiye alınmıyor bu dönemde. yaşayıp görelim biz de...
Kasandra sendromunun en kötü tarafı, bence üç defa acı vermesi:
- ilki, gelecekteki kötü şeyleri öngördüğünde,
- ikincisi, bariz gidişatı bi türlü anlatamadığında,
- üçüncüsü ise, öngörüler tahakkuk ettiğinde, herkesle beraber yaşarken.
Bu durumda "her daim iyimserler" her daim daha şanslı: sadece bir kez (kötü olayları fiilen yaşarken) acı çekiyorlar!