Yukarıda kapağını gördüğünüz kitap 2011 Ocak ayında yayınlandı, henüz çok taze. Kitap esasında, İMKB'nin geçtiğimiz 25 yılına damgasını vurmuş kişilerden seçilmiş 25 kişiyle yapılan röportajları içeriyor. Daha bu kitaptan haberdar olduğum zaman, çok önemli bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Ama kitabı edinip satır satır okuduktan sonra, başlangıçta tahmin ettiğimden de faydalı bir eser olduğuna kani oldum.
"
Borsacıların anılarının derlendiği bir kitabın bu blog konusuyla alakası ne?" diye düşünenler olabilir. Kitabın tamamını okumadan önce, ben de öyle düşünürdüm. Ama kitapta anılarına yer verilen kişilerden özellikle tecrübeli fon yönetici
Feyyaz ÖNCEL'in anı ve açıklamalarının yer aldığı bölümü okuduktan sonra, kitabın bu blogda anlatmaya çalıştığım şeyler bakımından da çok önemli olduğunu anladım.
Feyyaz ÖNCEL, kitabın 491-520 sayfaları arasındaki açıklamalarında global finansal sistemin mevcut durumuna ilişkin çok önemli tespitlerde bulunmuş. Özetle;
* 2007'de başlayan ve hala devam eden krizin, daha önce yaşadığımız herhangi bir krizle karşılıştılamaz olduğunu, çok büyük ihtimalle dünya finansal piyasalarının da daha önce yaşadığı bir deneyim olmadığını,
* Piyasalardeaki büyük yıkıma karşı hükümetler ve MB'larının bazı alışılmadık önlemler aldığını ancak bu olağanüstü önlemlerin doğuracağı sonuçları tam olarak öngöremediğini,
* Dünyadaki mevcut sistemin sürüdürülebilir olduğunu düşünmediğini, insanların "
ikinci bir dip" beklediğini ancak kendisinin (ikinci dibin daha da derinde oluşacağı) "
yeni bir dip" beklediğini,
* Mevcut yapının model olarak sürdürülemez olduğunu, mesela ABD'de 1980 yılından başlayıp giderek artan bir şekilde ekonomik büyümeyi sağlayan modelin sürüdürülebilir olduğunu düşünmediğini, insanların servetini artırıp, servetin artan kısmının kredilendirilerek tüketimi artırmayı hedefleyen bir büyüme modelinin devam ettirilemeyeceği, o balon patladığı zaman işlerin yürütülemeyeceğini ve o boyuttaki bir balondan sonra yeni bir balon yaratmanın kolay olmayacağı,
* Çok ciddi ve devam ettrilmesi imkansız bir borç krizi olduğu, dünyadakli temel problemlerden bir tanesinin, finansal piyasaların reel ekonomiye göre çok fazla büyümesi sonucu oluşan "
sermaye fazlası" olduğu, bu problemin çözülebilmesi için bir kısım sermayenin imha olması gerektiği, bunun içerisinde üretim araçlarının da bulunduğu, çok büyük bir kapasite fazlası olduğu ,
* Kar marjlarının çok düştüğü, sermayenin para kazanma oranının belirgin bir biçimde azaldığı, bu ortamda ekonomilerin sağlıklı bir şekilde kendilerini büyütme imkanlarıın kalmadığı, o nedenle tüm ülkelerin kısıtlı talepten daha fazal pay almak için çabaladığı, bunun yollarının rekabetçi devalüasyon ve kur savaşlarına kadar gittiği,
* Borçların parasallaştırıldığı,
büyük bir sermaye kaybı olmadan sistemin yeniden sağlığına kavuşturulmsının mümkün olmadığı, bu sermaye kaybının da kısmen olduğu, ancak henüz muhasebeleştirilmediği ve borsalarda henüz fiyatlandırılmadığı,
*
Dünyada varlık fiyatlarının düşeceği ve o varlık fiyatlarına dayalı sermayenin yok olacağı, geri kalan talebin geri kalan sermayeye para kazandırır duruma geleceği ve sistemin tekrar sağlıklı çalışır duruma gelebileceği, ama bunun için
kapitalist ahlak gereği kötü olanların batması gerektiği,* Ancak bugün kötü olanların batmasına izin verilmediği, çünkü kötü olanların sistemik risk doğurduğu, finansal sistemin özellikle de bankaların dünyayı kendilerinin batması ve sistemin çökmesi tehdidi ile rehin almış oldukları, sistemin de onları zorla ayakta tutmaya çalıştığı,
gerçekte ise onların zaten batmış durumda, yani
hayalet banka oldukları, bazı muhasebe oyunları ile örtemeye çalıştıkları çok büyük zararların üzerinde oturdukları,
*
Dünyadaki büyük sorunlardan diğer bir tanesinin de denetimsiz türev piyasalar olduğu, dünyadaki türev işlemlerin ne kadar büyük olduğunu kimsenin bilmediğini,
* 2010 yılında ekonomilerin canlandırma (stimulus) programıyla büyüdüğü ancak bunun devam ettirilemeyeceği, çünkü
devletlerin borcunun arttığı, ancak insanların gelirlerinde bir artış olmadığı, işsizliğin çok yüksek olduğu ancak kapasite fazlası olduğu için de düşemediği, ... servet artışından kaynaklanan bir büyüme ile karşı karşıya olmadığımızı, bunun sürdürülebilir olmadığını,
* Profesyonellerin bile çok ciddi hatalar yaptığı bir dönemde olduğumuzu,
daha önce kimsenin olmadığı sularda dolaştığımızı, 2007 yılında başlayanve halen devam eden sürecin daha ne kadar devam edeceğini kestiremediğini ancak
bu mücadelede hükümetler MB'larının elindeki enstrümanların giderek azaldığı, olağanüstü enstrümanların bile etkisinin azaldığını, bir müddet içinde piyasanın bunu fark edeceğini ve fark ettiği zaman da fiyatlayacağını, bu sürecin tetikleycisinin ne olacağını yani "
siyah kuğu"nun ne olduğunu bilmediğini..."
söylemiş.
Buraya aldığım kısmın altına aynen ben de imzamı atarım. Bu blogda iki yıldır tam da onu anlatmaya çalışıyorum. Söylemeye çalıştığım şu: global manzara bu iken, o ortamın tekrarını engelleyecek global para sisteminin kurulması için kafa yormaya başlamanın vaktidir!
Bence sadece bahsettiğim sayfalarda anlatılanlar için bile alınmalı bu kitap.