
Öncelikle Wikipedia'dan NAFTA ve Amero hakında güzel bir özet:
Henüz çoğunluk farkında olmasa da USD'nin rezerv para birimi (RPB) niteliğini kaybetme sürecine tanıklık ediyoruz. Mevcut "Great-er Deppression" malesef, "RPB sorunu" çözülmeden bitemeyecektir! RPB'deki değişim ihtiyacına dair gözden kaçan (ya da hakim medyada yer bulamayan) tespitlere ve global dengesizliklerin köklü çözümü olan TEK PARA kavramına ilişkin okuma notları (ya da doların tabutuna her gün çakılan çiviler) bu blogda derlenecektir.
12 Şubat 2009 tarihli bu videoda Terry Coxon, ABD'nin gerçek borcunun şartlı ödemeler dahil 53 trilyon dolar olduğunu söylüyor.
Birkaç gün önce eklediğim bi yazıdaki rakam daha büyüktü!
http://www.msnbc.msn.com/id/21134540/vp/32124060#32124060
FED FED olalı böyle hakaret gördü mü bilmiyorum ama en azından ben duymamıştım!
Eski NY Valisi Eliot Spitzer ağır konuşmuş!
MSNBC söyleşisi yaklaşık 8 dk.
Yukarıdaki 1 dakiklık video, bugünlerde kolayca telaffuz ettiğimiz "1 trilyon dolar"ın nasıl bi şey olduğunu düşünmeye yardımcı oluyor!
BU arada hatırlatırım: 1 trilyon dolar, krizin maliyeti falan değil, sadece ABD bütçesinin 9 aylık açığı. Yıllık bütçe açığı rakamı bile 1.7 trilyon dolar bekleniyor.
Krizin maliyeti ise şimdilik 24 Trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Telaffuzu kolay olan bu rakamların gerçekte ne anlama geldiini bugünlerde daha iyi düşünmek gerekiyor sanırım.
http://www.youtube.com/watch?v=LFRxiX0pQl4
videoyu izleyemeyenler şuradan okuyabilir:
ABD'de Morrison Bonpasse'nin fikir babalığı ve halen başkanlığını yürüttüğü Single Global Currency Association'dan ve Tek Dünya Parası fikrinden daha önce bahsetmiştim.
http://www.singleglobalcurrency.org/
Berlusconi'nin G-8 hediyeleri vasıtasıyla meğer İtalya'da da ta 1996'dan beri bu yönde çalışma yapanlar varmış! (Esasen Euro'nun da fikir babası olan R. Mundell'in de İtalyan asıllı olduğunu düşününce, şaşırmamak gerekir belki).
İtalya'da 1996'da Sandro Sassoli adlı amcam, UFWC projesi fikrini ortaya atmış. JF Kennedy'nin eski bi danışmanı olan Arthur Schlessinger Jr'dan da projenin danışmanıymış. mevcut taslak adı "Birleşik Gelecek Dünya Para Birimi" diye beş kelimeyle ifade edilebilecek bu müstakbel global paranın nihai adı ve sembolünün tespitinin öğrenciler arasındaki yarışma ile belirlenmesi fikri ve organizsyonu da bunların işiymiş.
Web siteleri incelemeye değer. Projeye ilişkin detaylar ve hedefleri yer alıyor.
Berlusconi'nin İtalya'daki G-8 zirvesinde liderlere hediye ettiği müstakbel global para biriminin değeri 2.800 Euro (3.900 dolar) imiş! Aslında geçmişi temsil eden diğer hediye olan kitaplar çin 100-150 bin euro rakamlarının telaffuz edildiği düşünülürse, fazla değil.
Ayrıca müstakbel global para biriminin adı şimdilik "Birleşik Gelecek Dünya Para Birimi"ni temsil etmek üzere "Eurodolar" olarak adlandırılmış ama müstakbel birleşik para brimin adı ve sembolü, dünya genelinde öğrenciler arasında düzenlenecek bir yarışma ile belirlenecekmiş.
Berlusconi UFWC projesinin mimarı olan Sandro Sassoli'yi tebrik ederken, müstakbel ortak para biriminin isim ve sembolünün öğrenciler tarafından belirlenmesinin gerekçesini de açıklanmış. Gayet anlamlı:
"In sending his best wishes for the project to its coordinator, Sandro Sassoli, Italian Prime Minister Silvio Berlusconi emphasised that, “It is interesting that young students from different countries can get involved in an international project that helps them understand certain aspects of international economic policy, allowing them to prepare for the future monetary union that we hope for.”"
http://www.futureworldcurrency.com/Documents.asp?DocumentAreaID=47&DocumentID=204
Kısaca diyorki; gelecek nesili teşkil eden bugünkü öğrencilerin, dünyanın geleceğini ilgilendiren bu uluslararası projede yer almaları, mevcut gençlerin uluslararası ekonomik politikaları daha iyi anlamalarını ve müstakbel parasal birliğe hazırlanmalarını sağlayacaktır.
Bu vesileyle aklıma geldi. Yakın zamana kadar, yaşadıkları ekonomik sıkıntıların nedeni olarak Euro'yu görerek Euro bölgesinden ayrılmayı önerenlerin seslerinin yükseldiği İtalya'nın bugün müstakbel global para birimi için inisiyatif alınması enteresan geldi. Belki de dünyanın ne kadar hızlı değiştiğinin başka bir göstergesi!
Şu ifade de enteresan:
"Çin parası Renminbi (halk dilinde Yuan) de global rezerv para olmaya aday olarak tartışılıyor. Kanaatimizce bu da öngörülebilir bir sürede, tahminen 20 yıl, imkân dahilinde değil. Aslında gözardı edilen durum, renminbi'nin bırakın rezerv para olmayı, öncelikle global işlem gören para olması gerekliliğidir."
Öncelikle bu vesileyle Renminbi-Yuan farkını açıkalayayım: Çin'de (bir çok sosyalist ülkede olan gelenek ile) halkın kullandığı para birimi ile turistlerin kullandığı para birimi farklı. Nedeni basit.
Yıllar önce bizim müzelerin birinde çekilmiş, internette "geyik" mahiyetinde dolaşan bir fotoğraf vardı Fotoğrafı çekilen tabelada, "Giriş: 1 TL, Entance: 2 TL" diye yazıyordu. Bizim bazı uyanık taksicilerimiz de araçlarına binen turistlere her halükarda "gece tarifesi" açarak bu sisteme uyum sağlarlar! Bu farklılaştırmayı köklü olarak yapmanın en iyi yolu, yabancıların (efektif kullanımı sözkonusu olduğuna göre ülkeye gelen turistlerin) farklı bir para birimi kullanmasını sağlamaktır. Bu şekilde dual-ekonomi yaratılabilir. Lafı uzatmayayım, işte Çin'de Renminbi yabancıların kullandığı para, Yuan ise halkın kullandığı paradır! Bu paralar sadece değer ve kağıt olarak farklılaşmaz, üzerlerindeki resimler ve yazılar da farklıdır. Örneğin Renminbi'de Çin'in doğal güzelliklerinden örnekler yabancılara gösterilmeye çalışılırken, Yuan'da sosyalizmin ne faziletli bi şey olduğu Çin'in yerli halkına çizim ve ifadelerle gösterilmeye açlışılır! Keza Renminbiler (daha az sirküle ettiği için belki) daha temiz (koleksiyoncu ifadesiyle "uncirculated-mint" kondisyonda iken, Yuan'lar yıpranmış, yırtık, eskidir. Neyse, konuyuı dağıtmayalım.
Oral dostumuz Yuan'ın önümüzdeki 20 yıl rezerv para niteliği kazanamayacağı kehanetinde bulunmuş. Acaba bu iddialı cümleyi son 1-2 yılda, hatta son 1-2 ayda yoğunlaşan gelişmeleri bilerek ve buna rağmen mi söylemiş, yoksa basitçe "dolara bişey olmaz abicim" kolaycılığı ve izleyen cümledeki "hele bi önce konvertibl olsun, rezervlik geri kalsın" küçümseyici düşüncesiyle mi?
Doğru, henüz Yuan konvertibl değil. Ama Çin'in o konuda son zamanlarda ciddi çalışmaları var ve hukuki bi konvertibilite olmasa da fiilen bi sürü merkez bankası ile ikili swap anlaşmaları ile dış ticarette Yuan kullanımını artırma çalışmaları ve hepsinden önemlisi iradesi çok belirgin değil mi? Dolayısıyla, henüz konvertibl değil ama önce konvertibl olur, sonra da rezerv! Neden olmasın? diyenlere Oral Hoca'nın cevabı ne olur? Zira sadece Yuan'ın henüz konvertibl olmamasına bakarak rezerv olamaz demek, henüz ilkokula devam eden başarılı bir öğrenci "ben büyüyünce doktor olacağım" dediğinde, "hele sen liseyi bitir!" diye terslemek gibi değil mi? Sanki o bilmiyor mu önce liseyi bitirmesi gerektiğini? Ya da, ne olacak önce ilkokulu, sonra liseyi, ardından üniversiteyi bitirir, ondan sonra da doktor olur. Henüz ilkokulda olması "doktor olamayacağı" anlamına gelmez ki! Sadece sürecin nasıl işleyeceğini gösterir, o kadar!
Nedense son zamanlardaki tartışmalarda doları savunanlar sadece değişim sürecinin zaman alacağına ya da değişimin zor olacağına bakarak (aksi yöndeki tüm çabaları gözardı ederek), bu nedenle hiç olmayacağı sonucuna varabiliyorlar. Enteresan değil mi?
Anlamadığım diğer bir cümle: