Biraz uzunca ama o yazıya dikkat çekmeden geçemedim.
Big Crash Coming?
Yazıda özetle; bugünlerde (FED'in dağıttığı paralar ve düşük hatta negatif faiz oranları sayesinde) dünyada tüm carry trade'lerin anasının yaşandığı, carry trade'çilerin dolar short, ROW varlıklarında long olmasının da bizatihi doların düşüşünü desteklediği, ama bunun sonsuza kadar sürdürülemeyeceği, çünkü doların değerinin sonsuza kadar düşmesinin mümkün olmadığı ve FED'in bir noktada faizleri artırmak zorunda kalacağı, doların düşüşünün durması ve yükselmeye başlaması halinde carry tradecilerin ROW'dan aldıkları varlıları satarak dolardaki short pozisyonları kapatmak zorunda kalacağı, bunun da tüm dünyada varlık fiyatlarını düşürerek büyük çöküşe neden olacağı belirtiliyor.
"Yok canım bu ihtimal gerçekleşmez" diyebilen aklıbaşında iktisatçı var mı? (sorudaki kısıta dikkat!).
Bugün dünya borsalarındaki durum aynen, Nasreddin Hoca'nın doğuran kazanı gibi! Kazan doğurduğunda herkes inanıyor (zarar eden hatta fiilen "batık" şirketlerin hisseleri hem de kriz ortamında yükselirken kimse şaşırmıyor) ama yarın bu balonu şişiren carry trade bittiğinde herkes pek şaşıracak!
Bugün "tüm balonlar birgün patlar" (aynen hiç bir uçağın sonsuza kadar havada kalamaması gibi) diyenler de, o gün pek şaşıracak olanların haline şaşacaklar!
* * *
Bu arada işin daha acı bir tarafı var. Onu da kendi web sitesinde Kaan Sarıaydın (geçenlerde kapatılan Morgan Stanley TR ofisinin kurucusu ve Bear Stearns ve Lehman'ın traderı- kurumların akıbetine ve tecrübeye bakar mısınız!) "Şeytanın avukatlığı" başlıklı yazısında güzel açıklamış. Kaan Sarıaydın yazısında özetle iki husus vurgulanıyor:
1- Bugünlerde dolar karşısında hemen bütün para birimleri değerleniyor. Bu durum o ülkelerin (özellikle Japonya gibi ihracatçıların) işine gelmez. Buna rağmen paralarının değerlenmesine (rekabet güçlerinin zayıflamasına) neden izin veriyorlar? Ulaştığı kanaat şu: ellerinde bol miktarda USD tahvil var. Bunları piyasaları sarsmadan nakde çevirmelerinin mümkün olmadığını biliyorlar. Onun yerine ithalat yaparak bu dolar rezervlerini mala çevirmeye çalışıyorlar. Tüm uluslararası varlıklar (henüz!) dolarla fiyatlandığı için, bu çevirme sürecinde de doların düşük olması işlerine geliyor. Böylece akıbetini tehlikeli gördükleri parayı mala çevirmeye çalışıyorlar.
2- İkinci perde olarak vurgulanan kısmı (daha veciz ifade edemeyeceğim için) aynen alıyorum:
"Önümüzde ki aylarda USD lehine çok hızlı gelişen sert bir hareket görürsek, bu hareket sırasında bazı büyük ellerde bulunan büyük pozisyonların piyasalara özellikle yatırım fonlarına dağıtıldığını izlersek şaşırmayalım. Sonrasında ise acınacak bir USD kuruna da hazırlıklı olalım. Bunları olacak diye yazmıyorum ama dedik ya şeytanın avukatlığını yapıyoruz, neden olmasın? Yani işin türkçesi şu: Neden USD/TL 1.85-2.00 aralığına gidip sonra 1-1.10 aralığına düşmesin? Olur mu olur."
Bu cümlelerdeki kanaati naçizane bu satıların yazarı da uzun zamandan beri "korku filmlerinde kötü adamın son hareketi" anolojisi ile vurgulamaya çalışıyor. Daha önce de blogun bi yerinde yazmıştım sanırım. Aynı konuyu benim ifade biçimim şöyleydi:
Hani "klasik" korku filmlerinin sonuna doğru tam da seyirci "kötü adam müstahakını buldu" diye sevinirken o kötü adam birden doğrulur ve son bir can havliyle son pisliğini yapar ve elindeki bıçağı iyi adamın sırtına saplar ya da elindeki tabancayı ateşleyip artık kötü adamın öldüğünü düşünen iyi adamı da yaralar ya, bizim doların da önünde o türden bir hareket var. Yani tam da herkesin "tamam artık doların işi bitti" diye düşüneceği noktaya kadar düşecek, carry trade'in son yolcularının da trene bindiğinden emin olunduktan sonra da dolar öyle bir yükseliş yapacak ki, herkes allak bulak olacak. O hareketten sonra doalrın değeri deniz seviyesine yakın yerlere kadar indiğinde, yeşil kağıt parçalarının son sahiplerinin kimler olduğuna en çok elinde dolar patlayan küçükler (ülke veya yatırımcı anlamında) şaşıracak!"