Dün IMF_DB toplantıları kapsamında verilen bir seminerde, IMF mensubu bir konuşmacıya az daha şu soruyu soracaktım:
"size göre depresyon mu daha ağır bir iktisadi hastlıktır, yoksa resesyon mu?"
Vermesi beklenen cevap (20 nci yüzyıl paradigmasıyla iktisat eğitimi almış herkes gibi) "tabi ki depresyon" şeklindeydi. Bunun üzerine ikinci soru şu olacaktı:
"Peki mevcut durum mu daha ağır bir iktisadi kriz, yoksa 1929 mu?"
(ki bunun cevabını konuşması içinde halihazırda kendisi "tabi ki bugünkü" şeklinde vermişti.)
Bunun üzerine, "madem bugünkü daha ağır bir kriz diyorsunuz, be güzel abicim neden sunumunun başlığını "Great Recession..." şeklinde koydun?" şeklinde devam edecekti. "Eğer 1929 Great Depression ise şimdikinin tanımı Great-er Depression olması gerekmez mi?"
Anlamıyorum, kriz jargonundaki bu tutarsızlıkları. Gerçi gittikçe daha çok kişi "1929'dan beter" benzetmesini yapıyor ama krizin adı hala "resesyon"!
Belki buna da şükretmek lazım. Geçen sene kriz patladığında ilk günlerde "son 50 yılın en büyük krizi" deniyordu, sonraları "İkinci Dünya savaşından beri en büyük kriz" denmeye başlandı. Ardından yavaş yavaş "1929'dan beri en büyük kriz" diyenler arttı. Arada "son yüzyılın en büyük krizi" diyenler de çıkıyor. Eminim ki yeni şoklar yaşandıkça "tarihin en büyük krizi" diyenler artacaktır, zira o tipler için tarih, kendileriyle başladığı için doğrudur.
"Tarihin en büyük krizi" tanımlaması gerçek anlamda da doğru olabilir. Tarihte Osmanlı İmparatorluğu, hatta Roma İmparatorluğu bile battı. Şüphesiz o batış süreçleri de bugünkünden daha az dramatik değildi, zira batanlar 600 yıllık ve bin yıllık imparatorluklardı. Amerikan İmparatorluğu ne kadar geriye giderseniz gidin, sadece yüzyıllık bir hegemonyadır. Ancak önceki imparatorluk batışlarına ilişkin günümüze ulaşan bilgi fazla olmadığı için, bugünkü geçiş dönemi için "bilinen tarihin en büyük krizi" ifadesi yanlış olmayacaktır. Aynen "tarihin en düşük faiz oranı" ifadesi gibi!
Bu arada, "ABD de batacaktır" mealinde yazdığım için alınganlık yapmayı düşünen kraldan çok kralcılara şunu da okumalarını öneririm:
World Bank President: U.S. Economic Power Is Declining
Özetle, ben demiyorum, Dünya Bankası başkanı diyor, ABD'nin ekonomik gücü zayıflıyor diye...
Bu arada aklıma geldi, geçtiğimiz haftasonu 2016 Yaz Olimpiyatlarını yapacak ülke belirlendi. ABD'nin aday olduğu bir uluslararsı organizasyonda, Obama'nın bütün işini gücünü bırakıp ABD'nin adaylığını desteklemek için açıklamanın yapılacağı Avrupa ülkesine gidip gövde gösterisi ile açıkça destek vermesine rağmen, ipi göğüsleyen Brezilya oldu. ABD'nin (yani köyün ağasının) talip olmasına rağmen seçimi dünkü "maraba"ya kaybetmesi bir tarafa, dört aday arasında ilk elenen oldu! Kazanan Brezilya'nın devlet başkanı Lula'nın ağlayarak yaptığı açıklama anlamlı: "Brezilya artık ikinci sınıf bir ülke değil, birinci sınıf bir ülkedir" demiş.
Bundan sonra dünya üzerindeki ülkelerin güç ve sınıf sıralamalarını yeniden düşünme gerektiğini gösteren örneklerden biri daha işte. Aynen IMF-DB toplantılarının tarihte ilk kez İstanbulda iki defa yapılması gibi. Yakında "2 yıl DC, 1 yıl yurtdışı" uygulaması da değişirse şaşırmamak lazım. Ya da UEFA kupasının kaldırılıp bu yıldan itibaren farklı bir sistemin kurulması gibi. Çünkü AB-ABD ekibinin şimdiye kadar kendilerine yontar şekilde kurdukları sisteme diğerleri sızmaya, onları kendi sistemleriçinde geçmeye başladı.
Açıkça anlaşılması gereken şu: ikinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ABD-Avrupa merkezli hegemonik sistem çatırdıyor. Bazılarının muhayyilelerine sığmasa veya işine gelmese de...
-----------------------
Edit 09.10.09
Resesyon mu depresyon mu tartışmasında dün yazdıklarıma destek veren ve Krugman'a atıf yapan aşağıdaki makaleyi okudum bugün:
"‘It’s Not the Great Depression — It’s Worse’"
Yani, "bu büyük depresyon değil, daha beter" diyor.
Mortgage rates dodge a bullet — for now
-
Last week we were at risk of breaking a key level in the bond market, which
could have sent mortgage rates much higher.
8 saat önce