İnsanlar neden yazar?
Bir sürü gerekçe sayılabilir ama sanırım önemlilerinden biri içini boşaltmak, deşarj olmak içindir. Benimki de öyle. Malum, dünyada kriz var. Bazılarına göre "bize bişey olmaz abicim, biz ne krizler gördük", bazılarına göre "dibi bulduk, bundan sonrası roket gibi yukarı", bazılarına göre ise "öldük, bittik, mahvolduk"... Böyle dönemlerde fikir sahibi, başkalarına anlatacak sözü olanların sayısının artması da normal karşılanmalı. Zira herkes "filin bir tarafından" tuttuğuna göre, herkes tuttuğu kısmını "fil" diye tanımlaya çabalıyor.
Bu noktada aklıma geldi: Osmanlı'nın son dönemlerinde çıkan gazete dergi sayısının hızla artması tesadüf mü? Cumhuriyetten sonra bu sayının-çeşitliliğin azalması neden?
Neyse efendim, bu satıların yazarı da ekonomi-finans eğitimi almış, mesleki olarak da o konulara uzak olmayan, dahası krizi "vakti ölçüsünde" ulaşabildiği yerli-yabancı kaynaklardan takip etmeye çalışan biri olarak olayalara zihnindeki paradigma çerçevesinde baktığında şaşırdığı ya da öngördüğü için hiç şaşırmadığı gelişmeleri, önüne çıktıkça ve aklına geldikçe tarihe not düşmek adına bu sayfada biriktirmeyi düşünmektedir.
Ancak içinde "kriz" kelimesi geçen her şey ya da bölük pörçük derlemeler değil. Kriz "fil"inin bu blog yazarının zihni penceresinden bakıldığında önemli görünen kısmı olan "dünya rezerv para biriminin geleceği" konusunda bundan sonra "gözüne çarpan" gelişmeler derlenecektir.
Argümanımız şudur: bazılarıan göre "ABD'de bi kısım çulsuzlara konut kredisi verilmesinden ibaret" olduğu ve (bu blogun yazılmaya başlandığı Haziran 2009 itibarıyla) "en kötünün geride kaldığı", "ABD'ye bu krizin vız gelip tırıs gideceği, ABD'nin iktisadi gücünün ilelebet payidar kalacağı" düşünülen bu kriz, bu satırların yazarına göre, dünyanın rezerv para birimiminde köklü bir değişiklik yapılmadan (malesef!) bitmeyecektir. Daha basit ifade etmek gerekirse, dünya üzerindeki Ayşe Hanım teyze ve Ali Rıza amcalar hala dolara yatırım yaptıkça ve birileri doları "adam yerine koymaya" devam ettiği sürece BU kriz sürecinin tamamlanması mümkün değildir. Bundan sonraki yazılar, (blogun ömrü vefa ederse) bu temel argümanın desteklenmesi-kösteklenmesine ilişkin argümanların derlemesi olacaktır.
12 Haziran 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder