7 Eylül 2009 Pazartesi

ABD'de devlet yardımıyla geçinenlerin sayısı



Yukarıda resmi verilen kuponlar, ABD'de karnını doyuramayacak kadar fakir olanlara hükümetin yaptığı yemek yardımı için kullanılan kuponlar. Foods stamps diye adlandırılan bu kuponlar, ABD'de ekonomik olarak "en dipte" bulunan insanların sayısını göstermesi bakımından anlamlı. ABD hükümeti bu kuponlar vasıtasıyla ayda ortalama 100-130 dolar arasında ödeme yaparak, en fakir kesimin açlıktan ölmesini engellemeye çalışıyor. Orada sosyal dayanışma bizim kültürümüzdeki gibi olmadığı için, bu parayı alamayan kesimin seçeneği ya hırsızlık gibi kriminal yöntemlerle para bulmak ya da ölmek!

Neyse, ABD'de bu işleri takip eden Tarım Bakanlığı, Ağustos 2009'a ilişkin son foods stamps istatistiklerini açıklamış. Tablo çok çarpıcı.

Örneğin;

* ABD'de 35 milyon kişinin (toplam nüfusun yaklaşık %12'sinin) bu yardımlarla karnını doyurabildiğini,

* Yardım alan kişi saysının 2009'un ocak ayında 31 milyon kişi iken sadece 8 ayda 4 milyon kişi daha eklenerek sayının 35 milyon kişiyi geçtiğini,

* Kişi başına yağpılan yardım tutarı Ocak 2009'da 119 dolar iken Ağustos ayında 133 dolara çıktığını (gıda enflasyonu?),

bu tablodan görebiliyoruz. Aşağıdaki grafik ise daha çapıcı.



Grafik, "dünyanın hakimi" ABD'de karnını doyurmak için hükümetin vereceği 100 küsur dolara ihtiyacı olan ABD vatandaşlarının sayısındaki artışı gayet çarpıcı bi şekilde gösteriyor. Artan işsizlikle beraber gıda yardımına ihtiyaç duyan kişi sayısı dramatik bir şekilde artıyor. Geçen yılın aynı ayına göre artış oranı %61.22'ye ulaşmış. Bu kuponlarla dağıtılan para miktarı ise aylık 4,675,586,160 dolarmış! Yani bu kuponların hükümete yıllık maliyet 2009 için 50 milyar dolar civarında gerçekeleşecek gibi. Oysa daha iki yıl önce 30 milyar civarında imiş bu maliyet! Mevcut trend devam ederse bu kuponlara muhtaç kalan insan sayısının da devlete maliyetinin de çok daha artması kaçınılmaz görünüyor.
*****
Başka bir makalede rastladığım aşağıdaki grafik ise, İngiltere ve ABD'nin toplam global varlıklar içindeki paylarının (emperyalist hegemonyalarının) zaman içindeki gelişimini gösteriyor.
Ondokuzuncu yüzyıl ortalarında neredeyse dünyanın tek başına sahibi konumunda olan, Yirminci yüzylın ilk çeyreğine kadar da bu bariz hakimiyeti devam eden İngiltere'nin nasıl irtifa kaybettiği grafikte açık. (Nitekim, bi zamanların "üzerinde güneş batmayan imparatorluğu", Dünya Ekonomik Forumu'nun son açıkladığı The Global Competitiveness Report 2009-2010 'a göre 13'üncü sıraya düşmüş.)
Birinci Dünya Savaşından sonra tökezleyen İngiltere'nin bıraktığı boşluğu 1913'de kurulan FED'in sağladığı dolar hakimiyeti ile dolduran ABD'nin de 1970'lere kadar ağırlığı artmış. Ama ondan sonra (Vietnam maliyeti ve Bretton Woods'un çöpe atılması sonucu USD'nin kelimenin tam anlamıyla itibari para haline gelmesi ile)ABD'nin payında da sürekli bir düşüş var. Mevcut kriz de şüphesiz bu grafiği etkileyecektir. Ancak grafikteki o etkiyi "Irak-Afganistan etkisi" diye tanımlamak daha doğru olacaktır.
Grafikte dikkat çeken bir husus, mevcut durum itibarıyla ABD ile İngiltere'nin global varlıkları arasında önemli bir oransal fark kalmamış olmasına rağmen, algılamalarda ABD'nin İngiltere'ye fersah fersah önde gitmesidir.
Bir kaç yıl sonra aynı grafiğe Çin'in payını gösteren bir çizgi eklenerek yeniden çizenler eminim çıkacaktır.


Bütün bunları niye yazdım? Şu an kriz konusunda en büyük sorun algılamalarla gerçekler arasındaki boşluk. Dünyada güç dengeleri hızla değişiyor. Ancak bunun farkında olanların sayısı malesef fazla değil. Daha kötüsü, mikrofon gerçekleri görmeyenlerin, ya da söylemeyenlerin elinde. Hala "ABD'ye ve dolara bişey olmaz abicim" diyenlerin sesi çok yüksek çıkabiliyor. Rakamlara bakınca, bunun tamamen bir algılama hatası olduğu anlaşılıyor. Elbette zaman bütün boşlukları dolduracaktır!
Clicky Web Analytics Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 United States License.